Karikatürden Heykele  

Bedri KARAYAĞMURLAR
www.bedrikarayagmurlar.com

 Mehmet Aslan   sessiz  kişiliği içinde sabırla  üreten bir sanatçı. Neyi neden yaptığını bilmeyen, satmaktan başka derdi olmayanların tozu dumana kattığı boz bulanık  havada içtenliğinden hiç ödün vermeden  çalıştı.

Sanatçılık denilen şey yalnızca  gösterişse söyleyecek  sözüm yok ama sanatçılık içtenlik,  yaratıcık, biçem oluşturma ve süreklilikse Mehmet Aslan bir sanatçıdır.  
Anlatma isteği sanatçın temel yönelimidir. Anlatacak bir şeyi,  düşüncesi  olmayanın,  anlatmak için yeni biçimler bulmaya da gereksinimi olmaz.  Çünkü  biçim öz olarak düşüncenin görünümüdür. Aynı teknolojiyi,  aynı yöntemleri kullanarak, benzer  görünümler üretmenin sanat olmadığını  yüksek sesle  söylemeliyiz. Çünkü  sanatçılık,  sanatçı denilen öznenin donanımı, becerisi ile oluşan bir  kişiliktir. Teknik kavramını yanlış anlayanların  teknoloji kullanımının  doğru olması  mümkün olabilir mi? Aynı teknolojik olanakları kullanarak  görüntü üretenlerde, hangi biçem oluşmuş olabilir. Anlatım,  biçim nereye giderse  gitsin; Sanat ve felsefe biçem oluşturulan alanlardır. Bu  düşünce,  biçim  ve  yetkinleşmiş dil anlamına gelir. Eni imge düzenleri kurma telaşında olanların,  imge yaratma becerilerindeki düzeyin düşüklüğü, biçem oluşumunun engelidir.  Bir de her  üretim bu denli  benzerken  hangi biçemden söz  edeceğiz.  Moda görüntülerin sanat   olma olasılığı, vitrin düzenlemesi yapan,  beylik görüntüleri çoğaltan piyasa insanlarına haksızlık olur. Üstelik onlar  içtenler yaptıkları işte. Yaptığı  dört karalamayı  sanat  zanneden  ve ona bu hakkı verenlerin bir kere daha düşünmesi gerekir.
 Mehmet Aslan  insana  ve çevresine karş  sorumluluğu içinde  karikatürler yaptı  resimleriyle  heykelleriyle  birlikte. Düşündüklerini çizgilerle  anlattı,  eleştirdi. Bu nedenle  yargılandı.  Değişik nesnelerden yapılmış  çağrışımları yüksek  heykelleri karikatür  heykeller olarak tanımlanabilirler.  
 “Satirik Heykelleri”  eleştirel  bakışın güzel  örneklerini  oluşturur.  Türk plastik sanatları içinde ilginç  tavrıyla  önemlidir. Resimlerinde,  yüzeyin  geometrik  kurgusu içine yerleştirilmiş,  bulutsu  biçimleri  ya da  stilize betimleri  koyan sanatçının Satirik heykellerinde dili  karikatürlerindeki kadar  sivri ve yaratıcıdır. Bizde Yüksel Aslan’da  görülen eleştirel tavrın ilginç  örnekleridir  bunlar. William Hogarth’da  , Honoré Daumier’de,  izlediğimiz alaycı anlatım  geleneğinin  yaratıcı  örneklerini  oluşturur Mehmet Aslan.
Yaşamışlığı atlayıp, ucuz  üretimle   Pazar kazanmaya  çalışanların  “Gençlere  yönelmek”   ya da “Gençlere  şans  tanımak.” Vb  gerekçelerle  yarattıkları  hava düşündürücü iyi  kokmuyor.  Sanatta  ustalık,  brikim,  yaşantı içeriğinin  deneyin zenginliği ile ilgilidir.  Sanatçıyı  ucuz  pazar  malzemesi yapanların bu değerlerden haberinin olmadığını üzülerek  söylemek zorundayız.   Sanatı  Pazar  ekonomisinin ucu  açık sınırları belirsiz  yeni alanı olarak  keşfedenlerin para  uğruna geleceğe  nasıl  zarar verdiklerini düşünmelerini beklemiyoruz.  İşte  bunlara  inat  kendi  köşesinde  sabırla söylenmektir  onun  resimleri  heykelleri. 
Yaşamanın  sorumlu olmanın insan olmanın  bilinciyle  düşüncelerini  anlatır  çevresine.  Örneğin,  öğrencilere, meraklı olmalarını, yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak alanlara yönelmelerini öğütler. Aslan” , ''Güzel sanatların bir dalında kendinizi geliştirin, estetik bir bakış açısı kazanın ve yaşamı sanatsal açıdan ele almayı öğrenin.” Der.  Daha  ne desin. 
Çünkü o  düşünen biridir,  sanatçıdır.